Değerli Meslektaşlarım,
Bir avuç gönüllü acente bir araya gelerek yaktığımız çoban ateşinin bugünlere ulaşması çok sevindirici. Hem sevinçliyiz, hem de umutluyuz. Çünkü; işimiz olan sigortacılığın meslek olarak kabul edilmemesi , toplumda yani tüketici nezdindeki sigorta algısının da yok denecek kadar az olması, bizlerin bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğini ortaya koymaktaydı. Bu bilinçle 20 yıl önce çok az il düzeyinde başlayan örgütlenmemiz bizlere şunları kazandırdı.
En önemli kazanımımız da 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun çıkarılması. Bu kanunla mesleğimiz kendi yasasına kavuştu. Bu yasanın ve yönetmeliklerin çıkarılmasında derneklerimizin ve özellikle TÜSAF çatı örgütümüzün çabalarına şükran borçluyuz. Örgütsüz olsak bu konuda sonuç almamız mümkün olmazdı. Mesleğimiz adına gerek TÜSAF’da, gerek SAİK’ de gerekse derneklerde görev alan tüm meslektaşlarımıza sizler adına teşekkür ediyorum.
Bu saydıklarımızın 20 yıl önce gerçekleşeceğini söyleselerdi kimse inanmazdı. Çünkü, sigorta sektörü artık gelişen, değişen ve hızla büyüyen bir sektör oldu. Ancak; biz acentelerde bu değişime ayak uydurup kendimizi güncellemeliyiz. Gerek teknoloji kullanımında, gerek se düşünme ve iş yapma modellerimizde günün şartlarına uyum sağlamalıyız.Aksi takdirde sektörün gelişim hızına ayak uyduramazsak elenir gideriz. Bu düşüncelerle sizlere elinizdeki portföyünüze sahip çıkmanızı, tahsilatını yapabildiğiniz işleri sigortalamanızı ve her yıl + %10 büyüyerek başarılı ve mutlu bir meslek hayatı geçirmenizi dilerim.
Çoban ateşinin hiç sönmemesi dileğiyle…
İsmail Üstün